FCC SİRKÜLER
Tarih/Sayı : 20121019.042
Konu : GENEL SAĞLIK SİGORTASI İLE İLGİLİ UYGULAMA
Özet : Genel Sağlık Sigortası (GSS) ile ilgili mevzuat ilk defa 01.10.2008 de uygulanmaya başlanan 5510 sayılı kanunun 60.maddesi ile gündeme gelmişti. Yalnız uygulamaya geçilme tarihi 01.10.2008 değil, 01.07.2009 olacaktı. Ancak, 2009, 2010 ve 2011 de bir türlü uygulanamayan GSS, 6111 sayılı kanunun 49.maddesi ile belirlenen son uzatma tarihi ile birlikte 01.01.2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
01.01.2012 tarihinde yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortasının kimlere ne gibi külfet ve avantajlar getirdiği tam olarak anlaşılamamış, kamuoyunda yeterince yer almamıştır.
Yeni bir konu olmamasına rağmen gelen sorulardan ve kurumla şahısların yaşadığı sıkıntılardan dolayı bu sirküleri hazırlama gereği doğmuştur.
Genel Sağlık Sigortasının amacı Türkiye de ikamet eden herkesin sağlık sigortasının olmasıdır. Bu sayede herhangi bir sosyal güvencesi olmayanların sosyal güvence altına alınması amaçlanmıştır.
Zorunlu olarak uygulamaya geçen bu GSS na göre, 4a, 4b ve 4c lilerin (çalışan, bağkurlu ve emekli sandığına tabi olanların) her hangi bir şey yapmasına gerek bulunmamaktadır. Zira bunlar için zaten GSS primi ödenmektedir. Ancak Kısmi olarak sigortalı olan ayda sürekli olarak 30 günden az prim ödeyenler 30 güne tamamlayacak şekilde GSS primi ödemek zorundadırlar. Ayda 30 gün sigorta primi ödemekle birlikte bazı aylarda raporlu vb sebeplerle eksik günü olanlarında her hangi bir şey yapmasına gerek yoktur.
Emeklilerin ve sigortalıların sağlıktan yararlanabilen eş ve 18 yaşından küçük çocukları ile, okuyan 25 yaşından küçük ve evli olmayan çocuklarının da her hangi bir şey yapmasına gerek bulunmamaktadır.
Bunların dışında kalan ve aile içi geliri (yaptırılacak gelir testi sonucunda) asgari ücretin üçte de birinden çok olanların ise kuruma (sgk ya) başvurarak GSS primi ödemeleri gerekmektedir.
4b li (bağkur lu) olanların 60 günden fazla ve taksitlendirilmemiş borçları varsa sağlık hizmetinden yararlanamayacakları için bakmakla yükümlü oldukları eş ve 18 yaşından büyük çocuklarının GSS primi ödemeleri gerekmektedir.
Prim gününü tamamlayıp emeklilik için yaş şartını bekleyenlerde GSS primi ödeyeceklerdir.
Ödenecek prim (2012 nin ikinci yarısı için), aile içi kişi başına düşen aylık gelir asgari ücretin üç te biri ile asgari ücret arasındaysa 37,62 TL, asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasındaysa 112,86 TL, Asgari ücretin iki katından fazla ise 225,72 TL olacaktır.
Gelir testi için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına başvurulması gerekmektedir. Bu Vakfa www.aile.gov.tr veya www.sydgm.gov.tr/tr/vakif web adreslerinden erişilebilmektedir.
Daha detaylı bilgi için sirkülerin ekindeki, Kurumca yayınlanan Genel Sağlık Sigortası Uygulamasına İlişkin 50 adet soru ve cevaptan yararlanabilirsiniz.
GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASINA
İLİŞKİN SORU VE CEVAPLAR
1- 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren genel sağlık sigortası uygulamasındaki değişiklikler
nelerdir?
Genel sağlık sigortasından yararlanılmasında temel şartlardan birisi, Türkiye’de ikamet
etmektir.
1/1/2012 tarihinden itibaren zorunlu genel sağlık sigortası uygulamasına geçilmiştir. Buna
göre; tutuklu ve hükümlüler, er, erbaş ve yedek subay okulu öğrencileri, yabancı bir ülkede
sosyal sigortaya tabi olması nedeniyle sözleşmeli ülke adına sağlık yardımları karşılananlar,
Kuruma devir alınacakları tarihe kadar 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki banka ve sigorta şirketlerinin sandıkları kapsamında bulunanlar ile bunların
bakmakla yükümlüleri, yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de kesintisiz olarak bir yıldan
fazla ikamet etmeyenler, milletvekilleri ile Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleriyle
bunların emeklileri ile dul ve yetimleri hariç olmak üzere Türkiye’de ikamet edenler, zorunlu
genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır.
İŞÇİ, ESNAF VE MEMUR OLANLAR
2- Sosyal güvencesi bulunan işçi(4/a), esnaf(4/b), memur(4/c) olanlar ile bu
sigortalılıklarından dolayı aylık alanların durumlarında değişiklik olacak mı?
Sigortalılığı bulunan bu kişiler ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık
yardımlarının, daha önce olduğu gibi kanun kapsamında karşılanmasına aynen devam
edilecektir. Yani; işçi, memur veya esnaf olarak çalışan zorunlu sigortalılar ve emekliler ile
bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler için herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır.
3- Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olan ve kendi nam ve hesabına çalışanlardan
(4/b’lilerin) 60 günden fazla prim borcu olanlar ne yapacaktır?
Bu durumda olanların borçlarının tamamının ödenmesi veya 6183 sayılı Kanuna göre 36 aya
kadar taksitlendirmesi suretiyle ilk taksitin (peşinatın) ödenmesi halinde, kendileri ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmaları mümkün
bulunmaktadır. Borcun taksitlendirme işlemi, Kurum ünitelerince taksitlendirme müracaat ve
çok zor durum halini gösteren (Kurum web sayfasında yer alan) belgelerin verilmesi ve
peşinat tutarının ödenmesi ile yapılabilmektedir.
4- Kendi nam ve hesabına çalışanlardan (4/b’liler) 60 günden fazla prim borcu olan
ancak ödeme veya taksitlendirmede bulunmayan sigortalıların bakmakla yükümlü
oldukları eş ve çocukları sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacaktır?
Bu durumda olanların bakmakla yükümlü olduğu eş ve 18 yaş üstü çocukları Kurumumuza
genel sağlık sigortalısı olmak için Kurumumuza talepte bulunabilirler. Talepte bulunduktan
sonra gelir testi için ikametlerinin bulunduğu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına
(SYDV) başvurmaları halinde gelir tespiti sonuçlarına göre prim ödemek suretiyle veya
primleri devlet tarafından karşılanmak suretiyle sağlık hizmetlerinde yararlanabileceklerdir.
5- Kendi nam ve hesabına çalışanlardan (4/b’ liler) (4/a) kapsamında hizmet akdine tabi
olarak çalışanlarsa sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacaktır?
Kendi nam ve hesabına çalışanlar(4/b’liler), bir ve birden fazla işverene bağlı olarak hizmet
akdine tabi çalıştığında, Kanunun 53 üncü maddesi gereği (4/b) kapsamında sigortalılıkları
sona ereceğinden, (4/a) kapsamında en az 30 gün prim ödenmek şartıyla sağlık
yardımlarından kendileri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler faydalandırılacaktır. Ancak
prim borcunun ödeme yükümlülüğü devam edecektir.
18 YAŞ ÜSTÜ ÇOCUKLAR
6- 18 yaşın üzerindeki çocukların durumu ne olacaktır?
18 yaşın üzerindeki erkek çocuklar, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek
öğrenim görmesi durumunda ise 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayanlar, ana veya
babasının sağlık güvencesinden yararlanmaya devam edecektir. Yani, bu kişilerin her yıl
öğrenci belgelerini sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine göndermesi
yeterli olacaktır.
1/10/2008 öncesi bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık yardımlarından faydalanan kız
çocukları ise 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren de sağlık yardımlarından, daha önce olduğu gibi
sigortalı veya evli olmadığı sürece yaş şartı aranmaksızın faydalandırılacaktır.
7- 18 yaşın üzerinde çalışmayan/okumayan veya 25 yaşın üzerinde okuyan/okumayan/
çalışmayan erkek çocukların durumu ne olacaktır?
Bu kişiler, 1/1/2012 tarihi itibarıyla 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının
(g) bendine göre re’sen tescil edilecektir. Bu kapsamdakiler, gelir testi yaptırmaları için
ikametlerinin bulunduğu yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına başvurmaları
gerekmektedir. Gelir testi sonucuna göre de prim ödeme yükümlüsü, devlet ya da kendileri
olacaktır.
8- Bakmakla yükümlülük durumu sona eren çocukların gelir testinde ana ve babasının
gelirleri mi yoksa kendi gelirleri mi dikkate alınacaktır?
Gelir tespitinde aile olarak aynı hane içinde yaşayan ve nüfus kayıtlarında yer alan eş,
yaşlarına bakılmaksızın evli olmayan çocuk ve genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilecek
kişinin ana ve babası esas alınmaktadır. Buna göre; ana ve/veya babasıyla aynı adreste ikamet
eden ve yaş koşulları nedeniyle ana/babanın bakmakla yükümlüsü konumunda olmayanların
gelir testi yapılırken ana, baba ve çocuğun gelirleri hesaplamada dikkate alınmaktadır.
Ancak nüfus kayıtlarında göre ana ve babasından ayrı ikamet eden bakmakla yükümlülük
durumu sona ermiş olanların gelir testi, ayrı olarak yapılacaktır.
9- Öğrenim görmesi nedeniyle ailesi ile aynı hanede yaşamayan 25 yaşından küçük
çocuklar, gelir testi yapılırken dikkate alınacak mıdır?
Aynı hanede yaşamayan ve öğrenimi nedeniyle başka bir hanede yaşayan evli olmayan
çocuklardan öğrenim görmesi nedeniyle 25 yaşını doldurmamış olanlar, gelir testinde aynı
aile içinde değerlendirilecektir.
18 YAŞ ALTI ÇOCUKLAR
10- Ana ve babasının sosyal güvencesi olmayan çocuklar ne yapacaktır?
Ülkemizde yaşayan herkes zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı kapsamında tescil
edileceğinden, bu kişilerin 18 yaşın altındaki çocukları da bakmakla yükümlü oldukları çocuk
olarak Kanunun (60/g) bendi kapsamında tescili olan ana/babası üzerinden sağlık
yardımlarından faydalandırılacaktır. 18 yaşın altındaki tüm çocuklara 30 gün prim ödemiş
olma ve prim borcu bulunmaması şartları aranmaksızın sağlık hizmeti verilmeye devam
edilecektir.
11- 18 yaşını tamamlamadan evlenenler ile bunların çocukları genel sağlık sigortası
kapsamına nasıl alınacaktır?
Türk Medeni Kanununa göre evlenmeyle kişi ergin olunacağından, 18 yaşından küçük ve
herhangi bir sosyal güvencesi olmayan kişiler de Kanunun (60/g) bendine göre genel sağlık
sigortalısı olmak için Kuruma müracaat edenler, müracaat tarihi itibariyle tescil edilecek ve
bunlar da ikametlerinin bulunduğu vakfa başvurmak suretiyle gelir testi sonucuna göre işlem
yapılacaktır.
YEŞİL KARTLILAR İLE SOSYAL GÜVENCESİ OLMAYANLAR
VE BUNLARIN GELİR TESTİ İŞLEMLERİ
12- 1/1/2012 tarihinden önce 3816 sayılı Kanuna göre yeşil kartı olanlar, sağlık
yardımlarından nasıl yararlanacaktır?
1/1/2012 tarihinden önce yeşil kart sahibi olan ve bu tarihten sonra da vizesi (hak sahipliği)
devam edenler, genel sağlık sigortası kapsamında sağlık yardımlarından yararlanmaya vize
süresi dolana kadar devam edeceklerdir. Vize süresinin dolduğu tarihten itibaren de en geç bir
ay içinde gelir testi yapılması için ikametlerinin bulunduğu sosyal yardımlaşma ve dayanışma
vakıflarına (SYDV) başvurmaları gerekmektedir. Yapılan gelir testi sonucuna göre aile içinde
kişi başına düşen aylık ortalama gelirleri asgari ücretin üçte birinin altında olanlar, yeşil kartlı
(Kanunun 60/c-1 alt bendi kapsamında) gibi primi devlet tarafından karşılanarak sağlık
hizmetlerinden faydalandırılacaklardır.
13- 1/1/2012 tarihinden sonra yeşil kart vizeleri dolanların sağlık yardımlarından
yararlanması için ne yapması gerekmektedir?
Söz konusu kişilerin, vize süresinin dolduğu tarihten itibaren bir ay içinde gelir testi yapılması
için ikametlerinin bulunduğu yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına (SYDV)
başvurmaları gerekmektedir.
14- Gelir testi yaptırmak için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına nasıl
ulaşılabilir?
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının adres ve diğer iletişim bilgilerine; Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın “http://www.aile.gov.tr” veya
“http://www.sydgm.gov.tr/tr/vakif” web adreslerinden erişilebilmektedir. Ayrıca gelir testine
müracaat edeceklerin ikametlerinin bulunduğu il veya ilçelerdeki valilik/kaymakamlıklardan
da bilgi alınarak öğrenilebilir.
15- Gelir testi yaptırmak isteyenler müracaat formunu nereden temin edilebilir?
Gelir testi müracaat formu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın web adresinden veya
vakıflara bizzat müracaat edilerek temin edilebilir.
16- Her hangi bir sosyal güvencesi olmayanlar 31/1/2012 tarihine kadar gelir testi için
müracaat etmezlerse ne olacaktır?
1/1/2012 tarihi itibariyle her hangi bir sosyal güvencesi olmayanlar Kurum tarafından
Kanunun (60/g) bendi kapsamında re’sen tescil edilmişlerdir. Bu kapsamdakilere Kurum
tarafından gelir testi yaptırmaları için “gelir testine müracaat bildirim” belgesi adreslerine
gönderilmiştir. “Gelir testine müracaat bildirim” belgesi tebliğ edilenler, tebliğ tarihinden
itibaren en geç bir ay içinde ikametlerinin bulunduğu vakıflara başvuracaklardır. Ancak bu
yazının alınmasını beklemeksizin de doğrudan gelir testi için ikametlerinin bulunduğu
vakıflara başvurabilirler. Dolayısı ile 31/1/2012 tarihi, son müracaat tarihi olarak
değerlendirilmeyecektir.
17- Gelir testi yaptıranların daha sonra hangi işlemleri yapması gerekmektedir?
Gelir testi yaptıranların gelir testi sonuçları, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları
tarafından SGK’ya elektronik ortamda gönderileceğinden, bu kişilerin tescil işlemi için
Kuruma ayrıca başvuruda bulunmaları gerekmemektedir. Gelir testi sonucunda aile içindeki
kişi başına düşen aylık ortalama gelire göre bu kişilere, SGK tarafından genel sağlık sigortası
statüsünü ve ödemesi gereken prim miktarını gösteren yazılı bildirim yapılacaktır.
18- Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar gelir testi yaptırmaları için sosyal
yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına hangi sürede başvurmaları gerekmektedir?
Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar veya genel sağlık sigortasından yararlanma süresi
sona erenler, Kurumun tebligatını beklemeksizin doğrudan sosyal yardımlaşma ve dayanışma
vakıflarına başvurabilirler. Ancak bu kişiler Kanunun (60/g) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılmakta ve bu kişilerin gelir testi yaptırmaları için adreslerine gönderilen “gelir
testine müracaat bildirimi” tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ikametlerinin bulunduğu
yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına başvurmaları gerekmektedir.
19- Genel sağlık sigortasından yararlanma hakkı olmayanlar/sona erenler gelir testi
yaptırmak istememeleri durumunda ne yapmalıdır?
Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlar veya genel sağlık sigortasından yararlanma hakkı
sona erenler, gelir testi yapılmaması yönündeki yazılı beyanı ile Kuruma başvurması halinde,
asgari ücretin iki katı üzerinden % 12 oranında hesaplanacak tutarda genel sağlık sigortası
primi ödeyeceklerdir. (2012 yılı ilk altı ayı için aylık 213-TL’dir.)
20- Gelir testi sonucu prim ödeme yükümlüsü olanların bakmakla yükümlü olduğu
kişileri de prim ödeyecek mi?
Gelir testi sonucu aile içinde kişi başına düşen aylık ortalama geliri asgari ücretin üçte biri ve
üzerinde olanların genel sağlık sigortalısı olarak prim ödeme yükümlüsü (60/g bendi
kapsamında) kendisidir. Bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu eş, çocukları, varsa ana ve
babası prim ödeme yükümlüsü değildir. Bunların bakmakla yükümlü olduğu eş, çocukları,
ana ve babası, tescil edilen sigortalı üzerinden sağlık yardımlarından yararlanacaklardır.
21- Gelir testine başvurulması kişilere hangi hakkı sağlamaktadır?
Genel sağlık sigortası kapsamında tescil edilenlerin gelir testi yaptırmaları sonucunda
ödeyecekleri prim miktarı, kişinin gelir durumuna göre belirlenmektedir. Gelir testi sonucu,
aile içinde kişi başına düşen gelir tutarının asgari ücretin üçte birinden az olması durumunda
bu kişiler, primleri devlet tarafından karşılanmak suretiyle genel sağlık sigortasından
yararlanacaklardır.
Gelir testi sonucu, aile içinde kişi başına düşen gelir tutarının asgari ücretin üçte birinden
fazla olması durumunda, tespit edilen gelir düzeyine göre prim ödeme yükümlüsü olacaktır.
Gelir testinin yaptırılmaması halinde ise tescil edilen kişinin geliri, asgari ücretin iki katından
fazla olduğu kabul edilerek asgari ücretin iki katı üzerinden prim ödemesi gerekecektir.
22- Gelir testi işlemi yapılırken neler dikkate alınmaktadır?
Gelir testi yapılırken, genel sağlık sigortalısı ile aynı ikametgâhta yaşayan eş, evli olmayan
çocuklar ile ana ve babanın gelirleri, harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan
hakları da dikkate alınarak belirlenen ailenin aylık geliri, hanede yaşayan aile bireyi sayısına
bölünerek aile içinde kişi başına düşen gelirin aylık tutarı tespit edilmektedir.
23- Gelir testi sonucu, gelirleri asgari ücretin üçte birinin altında olanlar prim ödeyecek
midir?
Gelir testi sonucuna göre; aile içinde kişi başına düşen gelirin aylık ortalama tutarının, brüt
asgari ücretin üçte birinden az olması halinde sağlık primi devlet tarafından karşılanmakta
olup, kendileri ayrıca prim ödemeyecektir. Gelirleri bu şekilde tespit edilenler, 1/1/2012
öncesindeki yeşil kartlılarda olduğu gibi prim ödemeyecekler ve Kanunun (60/c-1) bendi
kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
24- Gelir testi sonucu aile içinde kişi başına düşen geliri, brüt asgari ücretin üçte
birinden fazla olanlar ne kadar prim ödeyecektir?
1/1/2012 - 30/6/2012 tarihleri arasındaki asgari ücret (886,5-TL) dikkate alındığında;
- Kişi başına düşen aylık gelir, brüt asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında (295,50 -
886,50-TL) ise aylık 35,46 -TL,
- Kişi başına düşen aylık gelir, asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında (886,50 - 1.773-
TL) ise aylık 106,38 -TL,
- Kişi başına düşen aylık gelir, asgari ücretin iki katından daha fazla (1.773-TL’den) ise aylık
212,76 -TL,
1/7/2012 - 31/12/2012 tarihleri arasındaki asgari ücret (940,50-TL) dikkate alındığında;
- Kişi başına düşen aylık gelir, brüt asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında (313,50 -
940,50-TL) ise aylık 37,62 -TL,
- Kişi başına düşen aylık gelir, asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında (940,50 - 1.881-
TL) ise aylık 112,86 -TL,
- Kişi başına düşen aylık gelir, asgari ücretin iki katından daha fazla (1.881-TL’den) ise aylık
225,72 -TL,
Genel sağlık sigortası primi ödenecektir. Ödenen bu prim karşılığı sigortalı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişiler sağlık hizmetlerinden yararlanacaktır.
GELİR TESTİ YAPTIRMAK İSTEMEYENLER
25- Gelir testi yaptırmak istemeyenler ne yapmalıdır?
Gelir testi yaptırmak istemeyenler, Kuruma verecekleri gelir testi yaptırmak istemediklerine
ilişkin yazılı beyan üzerine asgari ücretin iki katı üzerinden prim ödeyerek genel sağlık
yardımlarından kendileri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlanabilirler.
26- “Gelir testi müracaat bildirim” yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde
vakfa müracaat etmeyenlere ne işlem yapılacaktır?
“Gelir testi müracaat bildirim” yazısının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde vakfa
müracaat etmeyenlere gelirleri asgari ücretin iki üzerinden prim tahakkuku yapılarak
Kanunun (60/g) bendi kapsamında tescilli olacaktır.
27- Çalışmayanlar ve ayrıca gelir testi yaptırmak istemeyenler uzun vadeli sigorta
kollarına tabi prim ödemek suretiyle genel sağlık sigortasından nasıl yararlanabilirler?
Hem uzun vadeli sigorta (malullük, yaşlılık ve ölüm) hem de genel sağlık sigortasından
yararlanmak isteyenler, isteğe bağlı sigortalılık kapsamındaki müracaatlarına bağlı olarak,
müracaat tarihini takip eden günden itibaren tescil edilirler. İsteğe bağlı sigortalı olunması
halinde, en az brüt asgari ücretin % 32’si oranında (886,50 x 32/100 = 283,68) prim ödeyerek
hem emeklilik hem de 30 günlük prim ödeme şartını yerine getirerek kendileri ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, prim borcunun olmaması kaydıyla sağlık hizmetlerinden
yararlanılması imkânı bulunmaktadır.
ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI OLANLAR
28- Özel sağlık sigortası bulunanların genel sağlık sigortası kapsamına alınması zorunlu
mudur?
1/1/2012 tarihinden itibaren genel sağlık sigortası Kanun gereği “zorunlu” olarak
uygulanmaktadır. Dolayısıyla, Türkiye’de ikamet eden herkes 5510 sayılı Kanunun belirlediği
şartlar içerisinde genel sağlık sigortalısı olmak durumundadır.
65 YAŞ VEYA ÖZÜRLÜ AYLIĞI ALANLAR
29- 2022 sayılı Kanuna göre 1/1/2012 tarihinden önce 65 yaş veya özürlü aylığı alanlar,
sağlık yardımlarından nasıl yararlanacaktır?
1/1/2012 tarihinden önce 2022 sayılı Kanuna göre; 65 yaş veya özürlü aylığı alanlar herhangi
bir vize ve gelir testi işlemine tabi olmaksızın aylık aldıkları sürece kendileri ile bakmakla
yükümlü olduğu kişiler, genel sağlık sigortasından Kanunun (60/c-3) bendi kapsamında
yararlanacaklardır.
1/1/2012 tarihinden önce de olduğu gibi, 18 yaş altı özürlü aylığı alan çocukların ana ve
babası bu özürlü çocuğu üzerinden bakmakla yükümlü sıfatıyla sağlık yardımlarından
yararlanmayacaktır. Özürlü çocuklar ise aylık aldıkları sürece sağlık yardımlarından sadece
kendileri yararlanacaktır.
GEÇİCİ KÖY KORUCULARI
30- 442 sayılı Kanuna göre geçici köy koruyucusu olan veya bu Kanuna göre aylık
alanlar, 1/1/2012 tarihinden sonra sağlık yardımlarından nasıl yararlanacaktır?
Bu kişiler, Kanunun (60/c-9) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklar, gelir testine ve vize
işlemine tabi olmaksızın geçici köy koruyucusu olarak görevleri devam ettiği sürece, aylık
alanlar ise aylıkları devam ettiği sürece genel sağlık sigortalısı sayılacaklardır.
Her ayın primi, takip eden ayın sonuna kadar Kurumun anlaşmalı olduğu (T.C. Ziraat
Bankası, Halk Bankası, Vakıfbank) bankalara ödenecektir.
AVUKATLIK STAJI YAPANLAR
31- Avukatlık stajı yapanların durumu ne olacaktır?
Genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayan stajyer
avukatlar, genel sağlık sigortası primleri staj süresince Türkiye Barolar Birliği tarafından
karşılanarak sağlık yardımlarından faydalanmaktadır.
BANKA SANDIKLARINA TABİ OLANLAR
32- Banka sandıklarına tabi sigortalı veya emekli olanların sağlık yardımlarından
yararlanmak için herhangi bir işlem yapmaları gerekmekte midir?
Söz konusu kişilerin herhangi bir işlem yapması gerekmemektedir. Kanunun geçici 20 nci
maddesi kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları,
borsalar veya bunların teşkil ettikleri birliklerin personeli için kurulmuş bulunan sandıkların
iştirakçileri, bu sandıklardan aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile bunların bakmakla
yükümlülerinin sağlık hizmetleri, Kurumca devralınıncaya kadar ilgili kuruluşlarca
karşılanacağından bu kişiler, devir işlemlerinden sonra genel sağlık sigortası kapsamına
alınacaktır.
PRİM GÜNÜNÜ TAMAMLAMIŞ ANCAK YAŞ ŞARTINI BEKLEYENLER
33- Yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli olan prim ödeme gün sayısını tamamlayıp, yaş
şartının dolmasını bekleyenlerden herhangi bir sigortalılığı bulunmayanlar genel sağlık
sigortasından nasıl yararlanacaktır?
Söz konusu kişiler de Kanunun (60/g) bendine göre genel sağlık sigortası kapsamına alınmış
olup, gelir testine başvurmaları halinde gelir testi sonucuna göre primleri ya devlet tarafından
ödenecek ya da kendileri aile içinde kişi başına düşen gelir tutarına göre genel sağlık sigortası
primi ödemekle yükümlü olacaklardır.
PART TİME ÇALIŞANLAR
34- Part-time çalışan kişilerin genel sağlık sigortasından yararlanmaları için eksik olan
günlerin primlerini ödemeleri gerekecek mi?
4857 sayılı İş Kanununa göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay
içerisinde 30 günden az çalışanların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30
güne tamamlamaları, 1/1/2012 tarihinden itibaren zorunludur. Bu şekilde çalışanlar, gelir testi
yaptırmak suretiyle gelir testi sonucuna göre primlerinin devlet veya kendileri tarafından
ödenmesi koşuluyla sağlık yardımlarından yararlanacaktır.
Ancak bu sürelerini isteğe bağlı olarak (4/a) kapsamında prim ödeyerek tamamlamaları
halinde, eksik günleri için ayrıca genel sağlık sigortası primleri ödemeyeceklerdir.
35- Part-time çalışanlardan kimlerin ay içindeki eksik bildirilen günlerini genel sağlık
sigortası yönünden 30 güne tamamlama yükümlülüğü bulunmamaktadır?
Eksik gün nedeni “puantaj” olanlar, sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar, Kanunun 5
inci maddesi kapsamındaki haklarında bazı sigorta kolları uygulanan sigortalılar, ay içinde
birden fazla işyerinde çalışıp toplam çalışma süresini 30 güne tamamlayanlar ile kamu
idarelerinde 657 sayılı Kanununun 4 üncü maddesinin (B) ve (C) bentlerine tabi çalışanlar,
4857 sayılı Kanuna tabi çalışmakla birlikte 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi
sandıklarda çalışanlar için sandıklar Kuruma devredilinceye kadar 30 güne tamamlama
yükümlülüğü aranmaz.
YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRK VATANDAŞLARI
36- Adresi yurtdışı olan Türk vatandaşlarının gelir testi için başvurması gerekmekte midir?
Adresi yurtdışı olmakla birlikte Adres Kayıt Sisteminde adresi güncel olmayan Türk
vatandaşları, bizzat kendileri ya da aynı konutu paylaşan ailenin ergin fertlerinden birisi
şahsen veya posta (iadeli taahhütlü veya kargo) yoluyla dış temsilciliklere müracaat ederek
yurt içi olan yerleşim yeri adreslerini yurtdışı olarak güncelleyebilirler. Dış temsilciliğin
bulunmadığı ülkelerde ise bu kişiler adres değişikliğine ilişkin bildirimlerini posta ile nüfus
kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğüne veya sayısal imza (mobil veya dijital) ile Nüfus ve
Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne yapabilirler. Bu şekilde Adres Kayıt Sisteminde
yerleşim yeri yurtdışı olarak güncellenen kişiler genel sağlık sigortası kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılmayacaktır. Ancak, bu kişilerin Türkiye’de yaşayan bakmakla yükümlü
bulunduğu kişiler (eş, çocuk, ana, baba), Kanunun 60/g bendi kapsamında tescil edilecek
olup, gelir testi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına müracaat etmeleri sonucu
yapılacak gelir testi sonucuna göre işlem yapılacaktır.
37- Türkiye’de çalışırken işyerinden ücretsiz izin alarak yurtdışına gidenlerin durumu
ne olacak?
Kanuna göre (4/a) kapsamında olan kişiler yurt dışında ise ücretsiz izinli olduğu sürelerde
işverenin bildirimi üzerine yurt dışında bulunduğu süre içinde bir takvim yılı içinde en fazla
bir aylık sürede sağlık yardımından faydalandırılacaktır. Kanuna göre memur (4/c) olanlar
ise; bir yıllık ücretsiz izinli olduğu sürelerde genel sağlık sigortalısı sayıldığından sağlık
yardımlarından faydalandırılacaktır.
38- Burs kazanan eşiyle birlikte ABD’ye veya sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış
ülkeye giden, ancak kendisi ev hanımı olarak bu ülkede yaşayan Türk vatandaşları da genel
sağlık sigortası kapsamında prim ödemek zorundalar mı?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yerleşim
yeri adresi sürekli kalma niyetiyle oturulan yer olup kişinin kendi beyanıyla belirlenir. Bu
durumda olan Türk vatandaşları, bizzat kendileri ya da aynı konutu paylaşan ailenin ergin
fertlerinden birisinin şahsen veya posta (iadeli taahhütlü veya kargo) yoluyla dış
temsilciliklere müracaat etmek suretiyle yerleşim yeri adreslerini yurtdışı olarak
güncelleyebilirler. Dış temsilciliğin bulunmadığı ülkelerde ise bu kişiler adres değişikliğine
ilişkin bildirimlerini posta ile nüfus kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğüne veya sayısal
imza (mobil veya dijital imza) ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne
yapabilirler. Bu şekilde Adres Kayıt Sisteminde yerleşim yeri adresi yurtdışı olarak
güncellenen kişiler genel sağlık sigortası kapsamında prim ödemeyecektir.
39- Çifte vatandaş olup, Türkiye’de sigortası bulunmayan ancak vatandaşı olduğu
yabancı ülkede çalışan veya sigortası/emekli olan Türkler ne yapacaktır?
Çifte vatandaşlığı bulunanların, ilgili ülkenin Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi
bulunması ve vatandaşı oldukları yabancı ülkede çalışmaları durumunda; Türkiye’ye gelirken
iki taraflı sosyal güvenlik sözleşmesine göre sağlık yardımlarından faydalandığına ait
“formüler” denilen belgeyi, yakınları adına ise ilgili ülkeden yine bunlar için istenilen
“formüleri” getirmeleri gerekmektedir. Ancak, çifte vatandaşlığı bulunanların, sözleşmesiz
ülkede çalışması ve ikametgâhlarının da yurt dışında bulunması halinde söz konusu kişiler
genel sağlık sigortası kapsamına alınmayacaklardır.
YURTDIŞINA EĞİTİME GİDENLER
40- T.C. vatandaşı olup yurt dışına lisans, master, doktora eğitimi için gidenlerden
çalışmayan ve sigortası olmayanlar ne yapacak? Onlar adına aile yakını gelir testine
başvurabilecek mi?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yerleşim
yeri adresi sürekli kalma niyetiyle oturulan yer olup kişinin kendi beyanıyla belirlenir. Bu
durumdaki Türk vatandaşları, bizzat kendileri ya da aynı konutu paylaşan ailenin ergin
fertlerinden birisinin şahsen veya posta (iadeli taahhütlü veya kargo) yoluyla dış
temsilciliklere müracaat etmek suretiyle yerleşim yeri adreslerini yurtdışı olarak
güncelleyebilirler. Dış temsilciliğin bulunmadığı ülkelerde ise bu kişiler adres değişikliğine
ilişkin bildirimlerini posta ile nüfus kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğüne veya sayısal
imza (mobil veya dijital imza) ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne
yapabilirler. Bu şekilde Adres Kayıt Sisteminde yerleşim yeri adresi yurtdışı olarak
güncellenen kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmayacaktır. Ancak Türkiye’de bulundukları
sürede bakmakla yükümlülük durumları yok ise gelir testine başvurarak gelir testi sonucuna göre
genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanacaklardır.
41- Eğitim için yurtdışına giden ve sağlık sigortaları oradaki devlet veya okullar tarafından
karşılanan vatandaşlar ne yapacaktır?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yerleşim
yeri adresi sürekli kalma niyetiyle oturulan yer olup kişinin kendi beyanıyla belirlenir. Söz
konusu Türk vatandaşları, bizzat kendileri ya da aynı konutu paylaşan ailenin ergin
fertlerinden birisinin şahsen veya posta (iadeli taahhütlü veya kargo) yoluyla dış
temsilciliklere müracaat etmek suretiyle yerleşim yeri adreslerini yurtdışı olarak
güncelleyebilirler. Dış temsilciliğin bulunmadığı ülkelerde ise bu kişiler adres değişikliğine
ilişkin bildirimlerini posta ile nüfus kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğüne veya sayısal
imza (mobil veya dijital imza) ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne
yapabilirler. Bu şekilde Adres Kayıt Sisteminde yerleşim yeri adresi yurtdışı olarak
güncellenen kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmayacaktır.
42- Devlet tarafından resmi burslu olarak eğitime gönderilmiş, 25 yaş üstü olup, Türkiye’de
sigortası bulunmayanlar ne yapacak?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yerleşim
yeri adresi sürekli kalma niyetiyle oturulan yer olup kişinin kendi beyanıyla belirlenir. Bu
durumdaki Türk vatandaşları, bizzat kendileri ya da aynı konutu paylaşan ailenin ergin
fertlerinden birisinin şahsen veya posta (iadeli taahhütlü veya kargo) yoluyla dış
temsilciliklere müracaat etmek suretiyle yerleşim yeri adreslerini yurtdışı olarak
güncelleyebilirler. Dış temsilciliğin bulunmadığı ülkelerde ise bu kişiler adres değişikliğine
ilişkin bildirimlerini posta ile nüfus kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğüne veya sayısal
imza (mobil veya dijital imza) ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne
yapabilirler. Bu şekilde Adres Kayıt Sisteminde yerleşim yeri adresi yurtdışı olarak
güncellenen kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmayacaktır.
43- Yabancı bayraklı gemilerde ve uluslararası sularda çalışan gemi adamlarının
durumu ne olacaktır? Türkiye'ye döndüğü zaman mı sigorta kapsamına girecek?
Yabancı bayraklı gemilerde çalışan Türk vatandaşları, sosyal güvenlikleri yönüyle ikili
sosyal güvenlik sözleşmelerine göre işlem yapılacaktır. İkili sosyal güvenlik sözleşmesi
yoksa 5510 sayılı Kanun hükümlerine tabi olamayacaklardır. Genel sağlık uygulaması
yönüyle Türkiye’ye döndüklerinde genel sağlık sigortası kapsamına gireceklerdir.
Ancak Türk bayraklı gemilerde çalışan ve uluslararası sularda bulunan gemi adamları ise
5510 sayılı Kanuna göre (4/a) kapsamında zorunlu sigortalı olmaktadır. Bu kapsamda çalışıp
sefer esnasında işe alınanların sigortalılık işlemleri, sigortalıların işe girdiği tarihten itibaren
bir ay içinde yapılması gerekmektedir.
TÜRKİYE’DE YAŞAYAN YABANCILAR
44- Türkiye’de bir yıldan uzun süredir yaşayan ancak kendi ülkelerinde sağlık
yardımlarından yararlanma hakkı bulunmayan yabancılar ne yapacaktır?
Türkiye’de kesintisiz bir yıllık ikamet süresini dolduran yabancılar, ilgili ülke kapsamında
genel sağlık sigortası uygulaması yönünden sigortalı değilse bu sürenin dolduğu tarihten
itibaren Kanunun (60/d) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılmışlardır. Dolayısıyla
bu kişilerin genel sağlık sigortası kapsamında tescil işleminin yapılması için kesintisiz bir
yıllık ikamet süresinin dolduğu tarihten itibaren bir ay içinde kendilerine en yakın sosyal
güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine başvurmaları gerekmektedir.
Gelirleri brüt asgari ücretin iki katı kabul edilerek bu tutar üzerinden hesaplanacak genel
sağlık sigortası primi tahakkuk ettirilecektir.
45- Ülkemizde bir yıldan fazla süre ile ikamet eden ve kendi ülkesinden sigortalı veya
emekli olan İngiltere vatandaşları, Türkiye’de sağlık hizmetlerinden nasıl
yararlanacaktır?
İngiltere vatandaşlarının Türkiye’de bir yıldan fazla ikamet etmeleri halinde, kendi
ülkelerinden sigortalı/emekli olmalarına karşın Türkiye’de bulundukları sürede kendi
mevzuatları kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanamamaları nedeniyle, 5510 sayılı
Kanunun (60/d) bendi kapsamında müracaatlarına bağlı olarak genel sağlık sigortalısı
sayılabileceklerdir.
46- Bir Türk ile evlenmiş ancak 3 yılını doldurmadığı için T.C. vatandaşı olamamış bir
kadın, Türk eşinin sosyal güvencesinden yararlanabilir mi?
Kanuna göre bu kişiler, ikamet izni almaları durumunda genel sağlık sigortasından
faydalanabilecektir.
47- Türkiye’de oturma izni almış, sigortası olmayıp özel sağlık sigortası bulunan
yabancıların durumu ne olacak?
Kesintisiz bir yıllık ikamet süresini dolduran yabancılar, ilgili ülke kapsamında sağlık
hizmetlerinden yararlanması açısından sigorta kapsamında değilse bu sürenin dolduğu
tarihten itibaren bir ay içinde sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine genel
sağlık sigortası giriş bildirgesi ile başvurabilirler. Bu süre içerisinde başvuruda
bulunmayanlara, brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacaktır. Bu kişilerin özel
sağlık sigortası kapsamında bulunması genel sağlık sigortası kapsamında sigortalı olmalarına
engel teşkil etmemektedir.
48- Türkiye’de bir yıldan uzun süredir yaşayan ancak kendi ülkelerinde sigortası
bulunmayan yabancılar gelir testi için sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına
başvuracaklar mı?
Gelir testine müracaat hakkı, Kanunun (60/g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılan Türk vatandaşlarına tanındığından, yabancı uyruklu olup ülkemizde ikamet edenlerin
gelir testine müracaat hakları bulunmamaktadır.
BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLUNAN KİŞİ
49- Bakmakla yükümlü kişi olarak sağlık yardımı alan kişi, sigortalı olduğunda sağlık
yardımlarından yararlanmak için 30 gün beklemek zorunda mıdır?
Bakmakla yükümlü kişi olarak anası/babası/eşi üzerinden sağlık yardımı alan kişi, genel
sağlık sigortalı olması durumunda sağlık yardımlarından faydalanmak için 30 gün bekleme
süresine tabi olmayacak ve işe başladığı gün itibariyle sağlık yardımlarından
yararlanabilecektir.
50- Hem bakmakla yükümlü statüsünde hem de sigortalı olan birisi sağlık hizmetlerini
hangi kapsamda alacaktır?
Kanuna göre zorunlu veya isteğe bağlı sigortalı olanlar aynı zamanda bakmakla yükümlülük
statüsü bulunması halinde, kendi sigortalılığı esas alınarak sağlık yardımlarından yararlanacaklardır.